Tuvalete yetişemeden dışkı kaçırmaya fekal inkontinans denir. Gaz, sıvı veya katı dışkı kaçabilir. Toplumdaki oranı yaklaşık %2-4 arasındadır, Amerikada 6.5 milyondan fazla kişide bu şikayet vardır. Kadınlarda erkeklerden, erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür. Bu kişiler hastalıkları nedeniyle oldukça sıkıntılı ve utangaçtırlar, bu nedenle çoğu kişi aile ve toplum içine girmekten kaçınır.
Sebepler:
Birkaç sebebi vardır; anal sfinkter kaslarının tahribi, anal sfinkter ve rektum kaslarının sinirlerinin tahribi, rektumun depo görevinin kaybı, ishal ve pelvisin tabanının disfonksiyonu. Anal sfinkter kaslarının tahribatı bayanlarda daha çok doğumu takiben gelişir. Hemorroid cerrahisini takiben de gelişebilir. Sinirlerin tahribatı; doğumdan sonra, uzun süreli ıkınmalardan sonra, beyin felçlerinden sonra, diyabet ve multipl sklerozis gibi hastalıklardan sonra ortaya çıkar. Rektumun depo görevinin kaybolması, rektum cerrahisi, ışın tedavisi ve inflamatuar bağırsak hastalıklarını takiben gelişir, rektum dışkıyı tutamayacak derecede daralmıştır. İshalde dışkı sıvı şekilde olduğundan katı dışkıya göre rektumda tutulmasının kontrolü daha zordur. Pelvik tabanı disfonksiyonu: buda genellikle doğumdan sonra başlar ama 40–50 yaşlarından önce ortaya çıkmaz.
Tanı:
· Anal manometre: anal sfinkterin sıkılığını kontrol eder.
· Anorektal ultrasonografi: rektum ve anal kanalda yapısal lezyonları saptar.
· Proktografi veya defekografi: rektumun dışkıyı ne oranda tutabileceği veya boşaltabileceğini gösterir.
· Rektosigmoidoskopi: rektum içinde olan anormallikleri gösteren görüntülü bir inceleme metodudur.
· Anal elektromyografi: sinir tahribatının varlığını gösterir.
Tedavi
Hastalığın şiddetine bağlı olarak tedavi değişir. İlaçlar, dışkılama alışkanlığındaki değiştirilmesi, cerrahi tedavileri vardır. Birden fazla tedavi daha başarılı görülmektedir.
Diyet Değişikliği
Fekal inkontünanslı hastada bağırsakta hacim oluşturan ve daha az su içeren diyet alınması kolaylık sağlayacaktır. Hastalığı kötüleştirebilecek besin maddelerinden (örneğin;internal anal sfinkteri gevşeten kafein içeren çay, kahve ve çikolata gibi) kaçınılmalıdır. Anal sfinkterin işini azaltan lifli besinler alınmalıdır. Meyveler doğal laksatif gibi davrandıkları için yenmemelidir. Hasta diyeti deneme yanılma yoluyla kendi ayarlanmalıdır.
· Yemek günlüğü tutulmalıdır. Bu şekilde ne sıklıkta, ne miktarda hangi besinler yendiği ve bunları takiben ne sıklıkta inkontünans geliştiği daha iyi anlaşılır.
· Bazı besinlerden kaçınılmalıdır;
- Kafein içeren maddeler: çay, kahve ve kola
- Hazır ve terbiye edilmiş etler: sosis, sucuk, dumanlanmış hindi, domuz ve sığır eti
- Süt, peynir, dondurma
- Baharatlı besinler
- Alkol
- Elma, kayısı ve şeftali gibi meyveler
- Tatlandırıcılar ve bunların kullanıldığı meyve suları, şekerlemeler, tatlılar gibi.
· Az ve sık öğünler yenmelidir.
· Su ve sıvılar besinleri bağırsakta süratle aşağıya doğru yönlendirdiği için sıvılar yemeklerden ½-1 saat önce veya sonra alınmalıdır.
· Lifler dışkıyı, yumuşak, forme ve kolay kontrol edilebilir hale getirir. Günde 20–30 gram kadar fiber alınmalıdır ama vücut alışsın diye yavaş yavaş bu doza gelinmelidir. Mesela 1 orta boy elmada 4 gram, kayısıda 2 gram, mandalinada 3 gram lif vardır.
· Dışkıyı kalınlaştıran besinlerden: mesela muz, pirinç, ekmek, patates, elma suyu, peynir, yoğurt ve makarna yenmelidir.
· Bol su alınmalıdır. Bunun sebebi vücudun susuz kalmamasıdır. Yemek öğünleri aralarında günde 2 litre kadar sıvı alınmalıdır.
İlaçlar
Dışkıda hacim oluşturan ilaçlar ve bağırsağı yavaşlatan loperamide ve difenoksilat gibi ilaçlar kullanılabilir.
Dışkılama Eğitimi
Yeniden dışkılama eğitimi hastaya bağırsağını kontrol etmeyi öğretir.
· Biofeedback kullanımı: hastaya dışkılama kaslarını kuvvetlendirmeyi öğretir.
· Düzenli dışkılama eğitimi: mesela her yemekten sonra tuvalete oturma gibi.
Cerrahi
Pelvik tabanda, anal kanalda veya sfinkterde olan yaralanmalarda cerrahi tedavi bir seçenektir. Suni bir anal sfinkter yapılması, bacak veya ön kol kaslarıyla anal kasların yapılması gibi metotlar vardır.
Psikoterapi
İnkontünans hastalarının psikolog veya bu konuyla ilgili ilaçlara ihtiyacı da olabilir...