HASTALIK FORMLARI
Akalazya (Achalasia)
Akut ve Kronik Hepatit B Hastalığı
Anal Fistül
Antibiyotik Kullanımı Sonrası Gelişen ishal (Clostridium Difficiale Associated Diarreha; Psödomembranöz Enterokolit)
Ascit
Barrett Özofagusu
Crohn Hastalığı
Çölyak Hastalığı
Divertiküler Hastalık
Duodenal Ülser Diyeti
Duodenal Ülser Hastalığı
Fekal İnkontünans (Dışkı Kaçırma)
Gastroskopi İşlemi
Gaz (Şişkinlik)
Helikobakter Pilori
Hematemez (Üst Sindirim Kanalı Kanamaları)
Hepatit C
İnterferon Tedavisi
Kabızlık (Konstipasyon)
Kalın Bağırsak Kanseri
Karaciğer Yağlanması
Kolon Polipleri
Kolonoskopi Islemi
Mide Boşalma Güçlüğü (gastroparezis)
Özofagus Varisleri
Özofajial Manometri Testi
Periodik Kusma Sendromu (Cyclic Vomitting Sydrome: CVS)
Reflü Hastalığı
Rektal Kanama
Safra Kese Tasları
Sigara ve Sindirim Sistemi
Spastik Kolit
Ülser Hastalığı
Ülseratif Kolit
Wilson Hastalığı
Karaciğer Yağlanması

Basitce karaciğer içinde normalden fazla oranda (>%5) yağ toplanması halidir. Klinik tablo basit karaciğer yağlanması, steatohepatit ve karaciğer sirozu arasında değişir. Karaciğer yağlanması olan hastada siroz gelişme sıklığı 20 yılda %1 civarındayken steato hepatitde %10'lardadır. Bu hastalık dünyada en sık karşılaşılan karaciğer  hastalıkları arasında olmaya adaydır.

Metabolik sendrom X'i olan fertlerde yani Tip II Diabeti, dislipidemisi ve hipertansiyonu olan obeslerde sık karşılaşılır. Bu kişilerde insülin direnci vardır. Yağlı karaciğeri olan hastalarda genellikle insülin direnci de olduğu saptanmıştır. Hastalık gelişimindeki mekanizma; karaciğer hücresi içine giren aşırı miktardaki yağın metabolize edilemeyerek birikmesi ve bir takım mekanizmaları başlatarak hücre zarının tahrip olmasına ve hücre yıkımına neden olmasıdır.  

Hastaların temel şikayeti halsizlik ve yorguluktur. Muayenede karaciğer de büyüme gözlenebilir. Basit yağlanmada (NAFLD) karaciğer testleri genellikle normaldir. Steatohepatit de AST, ALT ve GGT gibi karaciğer testlerinin değerleri normalden yüksek bulunabilir. Bu yükseklik normalin 1-4 katı kadar olabilir. Tanı ultrasonografiyle konur. Eğer karaciğerde %30'un altında yağlanma varsa ultrasonografi tanı için yetersiz kalabilir. Böyle durumlarda ve genelde kesin tanı ise karaciğer biyopsisi yapılarak konulur. Genellikle biyopsiye ayırıcı tanı gereken durumlarda başvurulur.

Tedavinin temeli diyet yapmak ve egzersizdir. Kilolu fertlerin zayıflaması (bazal kilosunun %10 zayıflaması; haftada 1.5 kilo vermesi) önerilir. Kısa sürede hızla kilo verme karaciğerdeki yağlanma sorununu dahada kötüleştirebilir, safra taşı gelişimine neden olabilir. Egzersiz olarak her gün 30-45 dakika (tıbbi sakınca yoksa) yürüyüş yapması önerilir. Bir takım ilaçlar karaciğer yağlanmasında denense de bugün tıbben kabul edilmiş bir ilaç tedavisi yoktur, halen deneme aşamasındadırlar. Bu ilaçlardan Ursodeoksikolikasit, karoten silimarin, lesitin gibi hepatoprotektif ajanlar, insülin duyarlılığını arttıran tiyazolidin grubu ilaçlar (metformin,troglitazon vs), antioksidan ilaçlar (E vitamin gibi), kilo verdirici ilaçlar ve bir takım başka ilaçlar halen denenmektedir.  

" Bu web sayfasındaki bilgiler sadece bilgilendirmek amaçlıdır, başka amaçla kullanılmamalıdır "

Bugün
40
Toplam
2686225